DOLAR 41,8992 0,35%
EURO 48,7456 0,67%
ALTIN 5.544,31-0,50
BITCOIN 46482870.2103%
İstanbul
17°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

haberadam

haberadam

24 Ekim 2025 Cuma

Genç Liderlik Zirvesi Antalya’yı Salladı

Genç Liderlik Zirvesi Antalya’yı Salladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

JCI Türkiye Güz Zirvesi’nde Girişimcilik ve Bağlantı Gücü Konuşuldu

Junior Chamber International (JCI) Türkiye’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği, genç liderlik ve girişimcilik vizyonuna odaklanan Güz Zirvesi, 10-12 Ekim 2025 tarihlerinde, JCI Antalya ve JCI Avrasya şubelerinin ev sahipliğinde, Mirage Park Resort, Göynük/Antalya’da büyük bir başarıyla gerçekleştirildi. 110. yılını kutlayan JCI’ın bu önemli etkinliği, Türkiye ve Avrupa’dan yüzlerce genç profesyonel, girişimci ve önde gelen iş insanını bir araya getirdi.

Genç Liderlik

Başkan Barışkan’dan Girişimcilik Vurgusuyla Açılış

Zirvenin açılış seremonisi, JCI Türkiye 2025 Başkanı Gökhan Barışkan’ın konuşmasıyla yapıldı. Başkan Barışkan, gençlerin enerjisinin ve inovatif bakış açılarının ülkenin geleceği için hayati önem taşıdığını belirterek, özellikle girişimciliğin sadece ekonomik kalkınmanın değil, toplumsal dönüşümün de anahtarı olduğunu vurguladı. Genç liderlere, sadece mevcut sorunlara değil, geleceğin potansiyellerine odaklanma çağrısı yaptı.

Deniz Varol’dan “Network Zekası” Üzerine İlham Veren Konuşma

Zirvenin en çok ilgi çeken bölümlerinden biri, 11 Ekim Cumartesi günü gerçekleşen Keynote Konuşması oldu. Fraport TAV Antalya Havalimanı Genel Müdürü Deniz Varol, uluslararası havacılık sektöründeki 20 yılı aşkın deneyimini paylaşarak, “Liderlikte Network Zekası: Bağlantı Kurmanın Gücü” başlığı altında bir sunum gerçekleştirdi. Varol, liderliğin sadece karar vermekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda doğru insanları bir araya getirme sanatı olduğuna dikkat çekti. İş ve dış paydaşlarla sürdürülebilir ilişkiler kurmanın, liderliği stratejik bir avantaja dönüştürmenin yollarını detaylı bir şekilde anlattı.

Girişimcilik ve Kariyer Yolculukları Mercek Altına Alındı

Zirve programı, farklı kariyer aşamalarındaki genç profesyonellere yol göstermeyi amaçlayan panellerle zenginleştirildi. “Kurumsal Hayat mı Girişimcilik mi?: Doğru Anı Yakalamak” başlıklı oturum, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Panelde; JCI Kültür 2025 Dönemi Başkanı Avukat Şeyda Özdemir, Kalender Mimarlık Kurucusu Mimar Ezgi Kalender ve Koşman Dış Ticaret Kurucusu Yusuf Koşman konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar, kariyerlerindeki geçiş süreçlerini, kurumsal deneyimlerini girişimciliğe nasıl aktardıklarını ve risk almanın getirdiği farklı bakış açılarını genç liderlerle paylaştılar. LOKMAN Group Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Öz ise “Liderliği Miras Bırakmak” başlıklı özel konuşmasında, liderliğin bir sonraki nesle bırakılan bir değer ve vizyon olduğunu vurguladı. Akıllı sistemler ve Endüstri 4.0 projeleri ile yarattığı değişimin, liderliğin sürdürülebilirlik boyutuna nasıl hizmet ettiğini örneklerle açıkladı.

Geleceğin Teknolojisi ve Pazarlama Stratejileri

İnovasyon ve teknoloji, zirvenin temel başlıkları arasındaydı. Cenoa Kurucu Ortağı ve Co-CEO’su Emre Ertan, “Yapaya Zekanın Işığında Girişimcilik 2.0” oturumunda, silikon vadisindeki deneyimlerinden yola çıkarak yapay zekanın iş dünyasını nasıl dönüştürdüğünü aktardı. Getir’deki yöneticilik geçmişi ve Cenoa’daki çalışmaları ışığında, uluslararası pazarlarda büyüme stratejileri ve finansal teknolojilerin geleceği hakkında vizyoner bir sunum yaptı. SAN TSG Genel Müdür Yardımcısı Özel Oytun Türkoğlu ise markalaşma ve kişisel gelişim üzerine derinlemesine bir analiz sundu. Türkiye’nin ilk markalaştırma ajansını kuran ve 150.000’den fazla kişisel gelişim deneyimi aktaran Türkoğlu, markalaşmanın püf noktalarını ve girişimcilik yolculuğunda başarının sırlarını katılımcılarla paylaştı.

Yoğun Program ve Gala Gecesi

Üç gün süren zirve, sadece eğitim ve panellerden ibaret değildi. 10 Ekim Cuma günü Network Etkinliği ve Welcome Party ile sosyal etkileşim ön plandayken, 11 Ekim Cumartesi günü “Münazara Final Maçı”, “Takım Oyunları” ve görkemli Gala Gecesi ile katılımcılar hem eğlendi hem de güçlü bağlar kurdu. Program, 12 Ekim Pazar günü gerçekleştirilen “Başkanlar Toplantısı” ve “Resmi Eğitimler” ile son buldu. JCI Türkiye Güz Zirvesi 2025, gençlerin geleceğin zorluklarına hazırlanması ve ilham dolu bir vizyonla donanması için eşsiz bir platform sunarak başarıyla tamamlandı.

Devamını Oku

Logo Projektörlerin Gücü: Her Sektörde Görünürlüğü Yeniden Tanımlıyor

Logo Projektörlerin Gücü: Her Sektörde Görünürlüğü Yeniden Tanımlıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün, artık bir lüks değil, bir zorunluluk haline gelen bu ürünün, yani Logo Projektörlerin Gücünün, markanızın görünürlüğünü nasıl kökten değiştirdiğini konuşacağız. Eski usul reklam panolarının, solan afişlerin ve yüksek maliyetli tabelaların devri kapanıyor. Modern pazarlama dünyası, dinamizm, esneklik ve çarpıcı görsel etki talep ediyor. İşte tam bu noktada, Mate Projektör sunduğu logo projektörler devreye giriyor ve markanızı kelimenin tam anlamıyla ışıkla boyuyor.

Işığın Dili: Neden Logo Projektör?

Marka bilinirliği, günümüz rekabet ortamında ayakta kalmanın temel şartıdır. Ancak dikkat çekmek giderek zorlaşıyor. Tüketici, her gün binlerce görsel mesajla bombardımana tutuluyor. Bu kalabalıkta fark yaratmanın en sade, en şık ve en etkili yolu nedir? Cevap: Yansıtma Teknolojisi.

Logo projektörler, markanızın logosunu, bir sloganını ya da bir kampanya mesajını, binaların cephelerine, kaldırıma, zeminlere veya iç mekan duvarlarına yüksek çözünürlükle yansıtan güçlü LED cihazlardır. Bu sadece bir aydınlatma değil, aynı zamanda canlı bir reklamdır.

1. Görsel Etkinin Rakipsiz Gücü

Bir düşünün: Gece vakti, bir binanın önünden yürüyorsunuz ve kaldırıma yansıtılmış, dinamik ve net bir logo aniden dikkatinizi çekiyor.

  • Hareket ve Odaklanma: İnsan gözü, harekete ve parlak ışığa doğal olarak odaklanır. Projektörler, durağan tabelaların aksine, gözün kaçınamayacağı bir görsel odak noktası yaratır.
  • 3 Boyutlu Algı: Zemine yansıtılan logo, müşteriler için bir yol gösterici görevi görür, işletmenizin yerini belirginleştirir ve modern, yenilikçi bir imaj sunar.

2. Her Sektöre Özel Çözümler: Kullanım Alanları Sınırsız

Logo projektörler, sadece restoranlar ya da gece kulüpleri için değildir. Sundukları esneklik sayesinde, hemen her sektörün pazarlama ve güvenlik ihtiyacını karşılarlar:

SektörUygulama AlanıFayda
Perakende ve MağazacılıkMağaza vitrinleri, zeminler, soyunma odaları önü.Anlık kampanya duyuruları, indirim mesajları ve marka kimliğini güçlendirme.
Restoran & OtelDış cephe, karşılama holü zemini, dans pisti.Atmosfer yaratma, özel etkinlik ve menü promosyonları.
Otomotiv (Oto Galeri)Showroom zemini, araç park alanları.Satıştaki araçların özelliklerini yansıtma, marka logosunu çarpıcı bir şekilde sergileme.
Endüstriyel AlanlarFabrika ve depo zeminleri.İş Güvenliği İkazları (Kaygan Zemin, Dikkat Forklift vb.) ve yönlendirmeler.
Kurumsal AlanlarFuarlar, konferans salonları, ofis girişleri.Kurumsal kimliği pekiştirme ve profesyonel karşılama imajı sunma.

Özellikle endüstriyel alanda kullanılan logo projektörler, zemin işaretlerini ışıkla yaparak, yerdeki boya ve bantların sürekli yenilenme ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu, sadece bir reklam aracı değil, aynı zamanda güvenlik ve maliyet tasarrufu aracıdır.

logo projektör

3. Mate Projektör: Kalite, Güven ve Ekstra Hizmet

Piyasada birçok projektör markası görebilirsiniz, ancak bir yatırım yaparken önemli olan sadece anlık fiyat değil, ürünün uzun ömürlülüğü, performansı ve satış sonrası destektir. İşte bu noktada Mate Projektör farkını ortaya koyuyor.

Kalite ve Dayanıklılıkta Sınır Tanımıyoruz

Mate Projektör, ürünlerinde en yüksek kaliteyi hedefliyor. Projektörler:

  • Yüksek Lümen Gücü: En parlak ortamlarda bile net ve canlı projeksiyon sunar. Markanızın mesajı, günün her saatinde dikkat çeker.
  • Enerji Verimliliği (LED): Geleneksel aydınlatma sistemlerine göre çok daha az enerji tüketerek hem çevreyi korur hem de işletme maliyetlerinizi düşürür.
  • IP67 Sertifikası: Özellikle dış mekân projeksiyonları için hayati öneme sahip olan IP67 su geçirmezlik sertifikası sayesinde, yağmur, kar veya toz gibi zorlu hava koşullarına karşı tam dayanıklılık sunar.

Satım Sürecimiz ve Ekstra Desteğimiz

Mate Projektör ile çalışmak, sadece bir ürün satın almak demek değildir; bir çözüm ortaklığı kurmak demektir:

  1. Doğru Ürün Seçimi: İşletmenizin mekânsal gereksinimlerini (iç/dış mekân, projeksiyon mesafesi, ortam ışığı) analiz ederiz. 55W’dan 110W’a veya daha güçlü modellere kadar, ihtiyacınıza en uygun lümen ve teknik özelliklere sahip projektörü birlikte belirleriz.
  2. Gobo (Logo Şablonu) Tasarımı: Projektörün kalbi olan Gobo şablonunun, logonuzun renklerini ve detaylarını en keskin şekilde yansıtması için en yüksek kalitede üretimini sağlıyoruz.
  3. Hızlı Teslimat ve Kurulum Desteği: Satış sonrası teknik destek ve kolay montaj kılavuzlarımızla, ürününüzü en kısa sürede kullanıma hazır hale getirmenizi sağlıyoruz.

Işığınızı Geleceğe Yansıtın

Reklamcılığın geleceği, dijital ve fiziksel dünyanın sınırlarını kaldıran yaratıcı çözümlerde yatıyor. Logo projektörler, markanıza düşük maliyetle yüksek etki yaratma fırsatı sunan, esnek ve dinamik bir pazarlama aracıdır.

Eğer siz de markanızın görünürlüğünü artırmak, rakiplerinizden sıyrılmak ve müşterilerinizin aklında kalıcı bir iz bırakmak istiyorsanız, artık tabelalara değil, ışığa yatırım yapma vaktidir.

Mate Projektör, en yeni LED teknolojileriyle donatılmış logo projektörlerimizle, markanızın hikayesini en parlak şekilde yansıtmanız için hazırız. Hemen Mate Projektör ile iletişime geçin, işletmenizin gücünü ışıkla yeniden tanımlayın. Unutmayın, doğru projektörle yansıtılan logo, bin kelimeden daha değerlidir!

Devamını Oku

İstanbul Gayrimenkul Piyasasında Akıllı Yatırımın Anahtarı: Danışman Desteği

İstanbul Gayrimenkul Piyasasında Akıllı Yatırımın Anahtarı: Danışman Desteği
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhaba kıymetli yatırımcılar ve geleceğin ev sahipleri! Bugün, dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul’da, bir gayrimenkul alım veya satım işlemini neden tek başınıza değil de, profesyonel bir danışmanla yapmanız gerektiğini anlatacağım. Bu şehirde “akıllı yatırım” yapmanın anahtarı, bilgide ve profesyonel destekte gizlidir.

İstanbul’da gayrimenkul, sadece bir ev ya da arsa değildir; aynı zamanda bir varlık, bir miras ve geleceğe dönük en sağlam güvencedir. Ancak, bu büyük şehirde doğru kararı vermek, adeta pusulasız okyanusta yol almaya benzer.

1. İstanbul: Bir Gayrimenkul Labirenti

İstanbul, her köşesi farklı bir hikaye, farklı bir piyasa dinamiği barındıran devasa bir yapıdır. Fatih’teki tarihi bir apartman dairesinin değeri ile, Başakşehir’deki yeni bir rezidansın veya İkitelli OSB’deki bir ticari mülkün değeri aynı kriterlerle ölçülemez.

Gerçek Değeri Kim Biliyor?

Yatırımcıların en büyük hatası, internetteki ilan fiyatlarını baz alarak değerleme yapmaya çalışmaktır. Unutmayın, ilan fiyatı talep edilen fiyattır, gerçek satış fiyatı değil. Gerçek değer; tapu kayıtları, imar durumu, emsal satışlar, bölgenin sosyo-ekonomik yapısı ve hatta yeni planlanan ulaşım projeleri gibi yüzlerce farklı verinin analiziyle ortaya çıkar.

Hüseyin Kuş’un  farkı: Sadece bir danışman değil, aynı zamanda bir veri analist. Özellikle Başakşehir ve İkitelli OSB gibi kritik ticari ve konut bölgelerinde edindiği derin uzmanlıkla, size mülkünüzün gerçek ve potansiyel değerini bilimsel verilerle sunuyor. Yanlış fiyatlandırma nedeniyle aylarca sürecek zaman kaybını ve finansal erimeyi en baştan önlerim.

2. Satış ve Alımda ‘Risk Yönetimi’ Sanatı

Gayrimenkul alım-satım süreci, sadece bir imza ile tamamlanmaz. Tapu işlemleri, vergi hesaplamaları, belediye ve kadastro müdürlüklerindeki bürokratik süreçler ve potansiyel hukuki riskler bu işin en yorucu kısımlarıdır.

Hukuki Mayın Tarlası

  • İmar affı, kat mülkiyeti, iskan ruhsatı… Tüm bu teknik terimler, tecrübesiz alıcı ve satıcılar için kafa karıştırıcıdır. Hatta küçük bir tapu kaydı hatası bile, satışın iptaline ve ciddi maddi kayıplara yol açabilir.
  • Özellikle ticari gayrimenkullerde (arsa, fabrika, iş yeri), yasal mevzuat daha da karmaşıktır. Kullanım izni, çevre mevzuatı, sanayi bölgesi kısıtlamaları gibi detaylar hayati önem taşır.

Müşterilerine Sunduğu Güvence: RE/MAX Extra bünyesinde hizmet veren bir danışman olarak, tüm süreci hukuki ve finansal açıdan kontrol altında tutuyor. Gerekli evrakların eksiksiz toplanmasından, tapu devrinin son saniyesine kadar her aşamada bizzat yanınızda oluyor. Hüseyin Kuş ile çalışmak, potansiyel hukuki sorunları ve sürpriz maliyetleri en aza indiren bir sigorta poliçesi gibidir.

3. Akıllı Yatırımcının Elindeki Güç: Pazarlık ve Strateji

Gayrimenkul satışı, bir fiyat savaşı değil, stratejik bir pazarlık sürecidir. Pazarlık masasında duygusallığa yer yoktur; sadece soğuk kanlı analiz ve profesyonellik kazanır.

En Yüksek Fiyata En Hızlı Satış

Bir satıcı olarak mülkünüzün değerini abartma, bir alıcı olarak ise değerini küçümseme eğiliminde olursunuz. Bu duygusal yaklaşımlar, pazarlığı çıkmaza sokar.

Danışman

Hüseyin Kuş ile Stratejik Avantaj: Hüseyin Kuş, alıcı ve satıcı arasındaki “tampon bölge”. Mülkünüzü en iyi şekilde pazarlar, doğru hedef kitleye ulaştırır ve en önemlisi, pazarlık masasında sizin duygularınız yerine, piyasa verileriyle hareket eder. Ticari gayrimenkul uzmanlığımdaki yetkinliğim, alım satımda en ufak bir detayı bile lehinize çevirmeyi sağlar. Amacı; satıcının mülkünü en kısa sürede, en yüksek fiyata satmasını sağlarken, alıcının da piyasa koşullarına en uygun, en doğru yatırımı yapmasını sağlamaktır.

4. Konut ve Ticaride Aradığınız Uzman Destek: Hüseyin Kuş Farkı

İstanbul’da gayrimenkul danışmanı çoktur, ancak uzman danışman sayısı azdır. Benim hizmet anlayışım, hem konut hem de ticari gayrimenkul alanlarında sunduğum kapsamlı destekte gizlidir:

  • Konut Alım/Satım: İlk kez ev alacaklara doğru semt ve finansman seçimi, yatırımcılara ise en yüksek kira potansiyeli ve değer artışı vaat eden bölgeleri sunuyorum. Müşterilerim, evleriyle duygusal bağ kursalar bile, benim yönlendirmemle rasyonel kararlar alırlar.
  • Ticari Gayrimenkul: Bu alan tamamen farklı bir uzmanlık gerektirir. Fabrika, arsa, ofis veya dükkan alım-satımında; sadece yer değil, lokasyonun operasyonel uygunluğu, lojistik avantajları ve imar planları en ince ayrıntısına kadar incelenir. Ben, ticari müşterilerime “Konut ve Ticaride Aradığınız Uzman Destek” sloganımla, sadece bir bina değil, bir iş çözümü sunuyorum.

Akıllı Yatırımcının Tercihi

İstanbul gayrimenkul piyasası, büyük kazançlar vadederken, aynı zamanda büyük riskleri de beraberinde getirir. Bu arenada başarılı olmak, şansa değil, bilgiye, tecrübeye ve profesyonel ağa bağlıdır.

Evinizi satıyorsanız, mülkünüzün doğru bir fiyata, güvenilir bir alıcıya, hukuki risk almadan devredildiğinden emin olmak istersiniz.

Ev veya yatırım amaçlı mülk alıyorsanız, paranızı geleceğe taşıyacak, değerini katlayacak doğru adresi bulmak istersiniz.

Gayrimenkul Danışmanı Hüseyin Kuş olarak, bu karmaşık süreçte sadece bir aracı değil, sizin güvenilir çözüm ortağınız. Tecrübesiyle zamanınızı, bilgimle paranızı koruyor. Eğer siz de İstanbul’un bu hareketli piyasasında “akıllı yatırımın anahtarını” elinizde tutmak istiyorsanız, vakit kaybetmeyin. Hüseyin Kuş ile  iletişime geçerek, gayrimenkul hayallerinizi sağlam temeller üzerine kuralım.

Unutmayın, iyi bir danışman, size kazandırır!

Devamını Oku

Ev Kiralamada Profesyonel Destek: Gayrimenkul Danışmanı Neden Şart?

Ev Kiralamada Profesyonel Destek: Gayrimenkul Danışmanı Neden Şart?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün, pek çok kişinin “kendi başıma hallederim” düşüncesiyle yaklaştığı ancak sonuçları çoğu zaman hayal kırıklığıyla biten bir konuya değineceğim: Ev Kiralama Süreci. Ev kiralamak, hayatımızın en önemli kararlarından biridir. İster kiracı olun, ister ev sahibi; bu süreç sadece bir mülkün el değiştirmesinden ibaret değildir. Aksine, hukuki, finansal ve en önemlisi insani birçok dinamiği içinde barındıran, karmaşık bir yolculuktur.

Peki, neden bu kadar önemli bir süreçte profesyonel bir desteğe, yani bir gayrimenkul danışmanına ihtiyaç duyarız? Neden RE/MAX Extra gibi tecrübeli bir ismin rehberliği şarttır? Gelin, bu sorunun cevabını detaylıca inceleyelim.

Ev Sahibi İçin ‘Vakit Nakittir’ ve ‘Risk Yönetimi’

Ev sahipleri olarak bir mülkü kiraya verirken iki temel hedefiniz vardır: Hızlı ve doğru kiracı bulmak ve mülkünüzü güvence altına almak. Çoğu ev sahibi, emlak sitelerine ilan vererek süreci başlatır. Ancak bu, göründüğü kadar kolay ve risksiz değildir.

1. Doğru Fiyatlandırma ve Pazar Bilgisi

Piyasayı sürekli takip etmeyen bir ev sahibi, mülkünün gerçek değerini belirlemede zorlanır. Kira bedelini yüksek tutmak, mülkünüzün uzun süre boş kalmasına ve dolayısıyla maddi kayba yol açar. Düşük tutmak ise potansiyel gelirinizi kaybetmeniz demektir.

Bir RE/MAX Extra Gayrimenkul Danışmanı, bölgenizdeki güncel kira verilerini, emsalleri, mülkünüzün metrekaresini, özelliklerini ve piyasa eğilimlerini analiz ederek en doğru ve rekabetçi kira fiyatını belirliyor. Bu profesyonel değerleme, mülkünüzün boş kalma süresini minimuma indirerek size zaman kazandırır.

2. Kiracı Seçimi: Güvenlik ve Huzurun Anahtarı

Kiralamanın en kritik aşaması, doğru kiracıyı bulmaktır. Yanlış kiracı seçimi, gelecekteki tahliye davalarından, evde meydana gelebilecek hasara ve kira ödeme sorunlarına kadar pek çok hukuki ve finansal riski beraberinde getirir.

RE/MAX Extra‘da, potansiyel kiracıları detaylı bir şekilde inceleniyor. Gelir durumları, iş geçmişleri, referansları ve kredi skorları titizlikle kontrol edilir. Bu, sadece evinize değil, geleceğinize de yatırım yaptığınız anlamına gelir. Profesyonel filtreleme sistemimiz, size güvenilir ve uzun soluklu bir kiracı garantisi sunar. Bir danışman, duygusal bağ kurmadan, tamamen objektif kriterlerle en uygun adayı belirler.

3. Hukuki Güvence: Kusursuz Sözleşme

Kira sözleşmeleri, iki tarafın da haklarını koruyan, adeta bir kalkan görevi görür. Ancak internetten indirilen veya eksik maddelerle hazırlanan sözleşmeler, ileride büyük sorunlara yol açabilir. Yeni çıkan yasalar, Yargıtay kararları ve kira artış oranları gibi konular sürekli değişim gösterir.

RE/MAX Extra Danışmanları, güncel mevzuata tamamen uygun, ev sahibinin ve kiracının tüm haklarını net bir şekilde belirleyen, tahliye ve kira artışı gibi hassas konuları en baştan güvence altına alan profesyonel sözleşmeler hazırlanıyor. Bu, size uzun yıllar sürecek hukuki süreçlerden tasarruf etmenizi sağlar.

Kiracı İçin ‘En İyiyi En Hızlı Bulmak’

Peki ya kiracılar? Onlar için profesyonel destek ne ifade ediyor?

1. Zaman Tasarrufu ve Doğru Portföye Erişim

Kiracılar için ev arama süreci genellikle yorucu, umut kırıcı ve zaman alıcıdır. Saatlerce ilan sitelerinde dolaşmak, randevulaşıp uygun olmayan evleri görmek demektir.

RE/MAX Extra Gayrimenkul Danışmanı, sizin beklentilerinizi, bütçenizi ve yaşam tarzınızı dinler. Ardından, sadece size uygun olan, güvenilir ve güncel portföydeki evleri sunar. Bu, yüzlerce telefon görüşmesi ve onlarca anlamsız ziyaretten kurtulmanız demektir. Ayrıca, piyasaya henüz düşmemiş, sadece danışmanlarımızın erişimine açık olan “özel portföylere” ulaşma şansınız olur.

gayrimenkul danışmanı

2. Adil Koşullar ve Şeffaflık

Kiracı olarak, kira bedelinin adil olup olmadığını, evde bir problem varsa (rutubet, tesisat sorunu vb.) bunun şeffaflıkla belirtilip belirtilmediğini anlamakta zorlanabilirsiniz.

Profesyonel bir danışman, evin gerçek durumunu objektif bir şekilde değerlendirir ve sizi olası gizli kusurlar hakkında bilgilendirir. Kira sözleşmesindeki depozito iadesi, aidat paylaşımı ve evin teslim koşulları gibi maddelerin adil ve yasal çerçevede olduğundan emin olmanızı sağlar.

RE/MAX Extra Farkı: Sadece Kiralama Değil, Gayrimenkulde Ekstra Güç

Buraya kadar kiralama sürecinin neden profesyonel destek gerektirdiğini anlattık. Ancak, RE/MAX Extra’nın vizyonu, sadece kiralama ile sınırlı değildir. Size hayatınızın her gayrimenkul kararında yol arkadaşlığı yapmayı amaçlıyor.

Unutmayın, bugün kiracı olan yarın ev sahibi olmak isteyebilir. Bugün evini kiralayan, yarın elindeki mülkü satıp daha büyük bir yatırım yapmak isteyebilir. İşte tam bu noktada, RE/MAX Extra’nın ev alım-satım hizmetleri devreye giriyor ve kiralama sürecinde kurduğu güveni bir üst seviyeye taşıyor.

Ev Alım-Satımda RE/MAX Extra ile “Ekstra” Güven

Gayrimenkul alım-satım süreci, kiralama sürecinden çok daha karmaşık ve yüksek risklidir. RE/MAX Extra, bu kritik süreçte de yanınızda:

  • Detaylı Değerleme Raporları: Mülkünüzün gerçek pazar değerini, bilimsel yöntemler ve güncel piyasa verileriyle belirliyoruz. Alım satımda doğru fiyat, hızlı sonuç demektir.
  • Kapsamlı Pazarlama Ağı: Uluslararası RE/MAX gücünün ve yerel piyasa uzmanlığımızın birleşimiyle, mülkünüzü en geniş ve doğru alıcı kitlesine ulaştırıyoruz.
  • Finansman ve Kredi Desteği: Alıcıysanız, banka kredisi süreçleri, faiz oranları ve en uygun finansman seçenekleri konusunda size yol gösteriyoruz. Satıcıysanız, alıcınızın finansman sürecini hızlandırarak işlemin tıkanmasını önlüyoruz.
  • Tapu ve Hukuki İşlemlerin Yönetimi: Tapu randevusu, eksik evraklar, vekaletname, vergi hesaplamaları… Alım satımın en stresli kısmı olan bu hukuki ve idari süreci A’dan Z’ye yöneterek sizin için pürüzsüz hale getiriyoruz. Kiralamada gösterdiğimiz titizliği, tapu devrinde de en üst seviyede uyguluyoruz.

Kiralama sürecinde bizimle çalışan bir ev sahibi, mülkünü satmaya karar verdiğinde, kiracı yönetimi, mülkün durumu ve hukuki geçmişi hakkında zaten tam bilgiye sahip bir ekiple yola devam etmenin rahatlığını yaşar. Benzer şekilde, kiracılarımız, birikimlerini değerlendirip ev sahibi olmak istediklerinde, dürüstlüğüne ve uzmanlığına güvendikleri danışmanlarıyla hayallerindeki evi bulur.

Profesyonel Destek Lüks Değil, Gerekliliktir

Ev kiralama, sadece anahtar teslim etmek değildir. Bu süreç; vergi yükümlülüklerinden, komşuluk ilişkilerine, hukuki risklerden, mülkün değerinin korunmasına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. Kendi başınıza hareket etmek, kısa vadede tasarruf gibi görünse de, uzun vadede yüksek maliyetli hatalara, boş geçen aylara ve bitmek bilmeyen hukuki sorunlara kapı aralar.

RE/MAX Extra ailesi, “Ekstra” çalışarak size sadece bir hizmet değil, tam bir güvence sunuyor. Gayrimenkulün karmaşık dünyasında, dürüstlük, tecrübe ve sonuç odaklı yaklaşımı ile yanınızda olmaktan gurur duyuyor.

Evinizi kiralamadan ya da kiralık ev arayışına girmeden önce, ekstra bilgi almak ve sürecinizi profesyonel ellere emanet etmek için RE/MAX Extra ile iletişime geçin. Unutmayın, doğru gayrimenkul kararı, doğru danışmanla başlar!

Devamını Oku

Trombosit Düşüklüğü Tehlikeli Olabilir: Prof. Dr. Betül Tavil Uyarıyor”

Trombosit Düşüklüğü Tehlikeli Olabilir: Prof. Dr. Betül Tavil Uyarıyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Trombosit sayısının düşüklüğü, bazen ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor. Acil müdahale gerektiren durumlar arasında yer alan “akut immün trombositopenik purpura” hakkında Prof. Dr. Betül Tavil, hastalığın belirtilerinden tedavi seçeneklerine kadar merak edilenleri anlattı. Tavil, özellikle trombosit düşüklüğünün tek başına görüldüğü olgularda doğru tanının ve zamanında tedavinin önemine dikkat çekiyor.

Trombosit sayısı düşüklüğü ve kötü huylu hastalıkları 

Trombosit sayısı düşük olması, bazen lösemi ve lenfoma gibi kötü huylu hastalıkların ön belirtisi olabilir. Bunlar nasıl ayırt edilir? 

Hastanın fizik muayenesinde; karaciğer ve dalakta büyüme gözlemleniyorsa, lenf bezlerinde büyüme varsa, hemoglobin ve lökosit sayısında düşüklük varsa, periferik yaymada atipik hücreler saptanmışsa, ayrıca hastanın öyküsünde son dönemlerde kilo kaybı olması, antibiyotik tedavisine rağmen düşmeyen ateş olması, gece terlemelerinin olması gibi eşlik eden bulgular varsa bize lösemi ve lenfoma gibi kötü huylu hastalıkları düşündürür. 

Bu sayılan bulgular yoksa, hastanın genel durumu iyiyse ve yalnızca trombosit düşüklüğü varsa bu durumda birinci sıradaki ön tanı akut “immün trombositopenik purpura” olur. Peki, bu durum tam olarak ne anlama geliyor? 

Akut immün trombositopenik purpura nedir? 

Akut immün trombositopenik purpurada, trombositleri parçalayan antikorlar söz konusudur. Bu antikorlar, yaklaşık 2-3 hafta öncesinde geçirilmiş viral veya bakteriyel bir enfeksiyon ya da bir aşı uygulaması sonrasında gelişebilir. 

Aslında, bakteri veya virüsü hedef almış olan bu antikorlar, yanlışlıkla trombositleri parçalayarak trombosit sayısının düşmesine yol açabilir. 

Hangi durumlarda söz edilebilir? 

Akut immün trombositopenik purpura düşünülen bir hastada; trombosit sayısı 20 binin altına düşerse, kafa içi kanama riski söz konusudur. 10 binin altına düştüğünde bu risk daha da artmakta ve kendi kendine burun kanaması ve ciltte noktasal kanamalar görülebilir. 

Konuyla ilgili olarak Prof. Dr. Betül Tavil; “Bu noktada; intravenöz immunglobulin gibi tedavi seçenekleri kullanılır. Kullanılan tedavi seçeneklerinin başarısı oldukça yüksektir. Hastada enfeksiyon varsa intravenöz immunglobulin, enfeksiyon yoksa yüksek doz metil prednizolon tedavi seçenekleri kullanılır” diyor. 

Bu olguların, yani akut immün trombositopenik purpura olgularının %80’i tedaviye yanıt verir ve iyileşir. Yüzde yirmisi ise kronikleşir. Tavil, “Bu ayrımı yapmak, yani iyi huylu-kötü huylu ayrımını yapmak ve bir an önce tedaviye başlamak önemlidir” şeklinde ifade ediyor. 

Devamını Oku