Ortadoğu’nun işlemeyen yönetimi Teknokrat kabine: Geldikleri gibi giderler…

• Haber7

İstanbul Üniversitesi Dış Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Uysal sosyal medya X hesabı üzerinden Teknokrat kabine sistemine ilişkin önemli bir makale yayımladı.

Uysal, “Teknokrat kabine, Ortadoğu’nun işlemeyen yönetimlerinin bir özelliğidir” diyerek yeni kabine tasarımında teknokrat bakanlardan vazgeçilmesi önerisinde bulundu. Uysal, “1-2 istisna olabilir ama onların da halkın bildiği ve ulaşabildiği kişiler olması gerekir. Türkiye gibi dış müdahalenin çok görüldüğü ülkelerde gücünü halktan alan lider, siyasetçi ve partiler özellikle önem taşımaktadır.” diyerek Türkiye’deki Teknokrat Kabine sistemini ele aldı.

Prof. Dr. Uysal X hesabında kaleme aldığı makalede; teknokratların bakan olması durumunda bazı eksikliklerin olabileceğini ve partiler arasında geçişler ve partiden ayrılarak yeni parti kuran vekillerin eski partilerine geri dönmemesi gerektiğini vurguladı.

• Ortadoğu ülkelerinde kirlenmemiş teknokratları bakan yaparak göz boyarlar ama
• Onlar siyaseti bilmediği için iş yapamaz veya yaptığını da anlatamaz çünkü iletişimleri zayıftır.
• Onların partileriyle ve geniş halk tabanıyla ilişkisi de zayıftır ve tabanın teknokrat bakana ulaşması zordur. 
• Aslında onların çoğu da farklı lobilerin adamıdır veya çok kısa sürede etrafları çevrilir.
• Partileri falan olmadığı için de geldikleri gibi giderler.

Dolayısıyla,

• Siyaseti halkın desteklediği ve denetlediği siyasi partilerden ayrı uygulayamayız.
• Var olan siyasi yapayı yıkmak yerine reform etmeliyiz.
• Yerel siyaseti güçlendirmeliyiz.
• Siyasete dışarıdan taze kan takviyesi her zaman iyidir ve siyasi parti vizyonu içerisinde yapılmalıdır.
• Türkiye'de (sağda ve solda) vekil transferleri de çok yakışıksız.
• Özellikle partiden ayrılıp parti kuran, tutmayınca da eski partisine geri dönmek isteyenlere yüz verilmemeli. Çünkü bir sürü insana umut veriyor, yoruyor, sonra da bakıyorsun başka bir gemiye atlayıvermiş.

Dış Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Uysal, siyasette yapılanların halka anlatılması gerektiği aksi taktirde yanlış anlaşılmalarla birlikte problemler yaşanacağını belirterek "Tabandan tavana siyaset yapmak zorlaşır" ifadelerini kullandı.

Uysal;

• Bir bakanın başarısı onun bilgisine değil, iradesine ve kurduğu ekibe bağlıdır. Başarı halkın beklentilerine verilen cevaplar da ilgilidir. Halkla iletişim becerisi de başarının halka mal edilmesi için de çok kritiktir.
• (Bir örnek verelim, 1 ay önce İklim kanunu geçti ve epey gürültü kopardı. Konuyu en iyi anlatacak Çevre ve Şehircilik Bakanı ortalıkta görünmedi. Halbuki çevre, iklim değişikliğinin orman yangınları dahil hepimizi ilgilendiren bir çok yönü var. Siyasette yaptığınızı anlatamazsanız sorun olur).
• Bakan kendi becerisiyle geldi diye partilere kulak vermiyor, bakanlara ulaşamadığı için halkın taleplerini de yerine getiremiyor.
• Bakan ile parti arasındaki kopukluk, halk ile parti arasında da kopukluk doğuruyor.
• Tabandan tavana siyaset yapmak da zorlaşıyor. Dolayısıyla, siyasi parti gemi ise, başkanı da kaptan gibidir.  Özellikle karizmatik liderden sonra kalıcı olmak için gemileri/partileri güçlendirmek daha da önem kazanıyor. Partisiz siyaset, lobilerin ve güç odaklarının oyunu haline geliyor.